9 Şubat 2008 Cumartesi

Yine yine özleyeceğim...


Ne olurdu sanki; insanın sevdiği insanlar hep yanında olsa, istediği zaman onları görebilse. Sevdiklerine kavuşabilmek için kilometrelerce yol yapmasa, hemen onlara ulaşabilse, istediği an...

Yine özleyeceğim onları; eşimin kızkardeşini ve ailesini. Onlar okullar tatil olduğu için Ankara'ya gelmişlerdi.Onbeş gün ne çabuk geçti, inanın hiç bir şey anlamadık diyebilirim. Onlarla olmaya alışıyorsunuz ki; bir anda sizi bırakıp gidiyorlar. Gitmek zorundalar çünkü; Ankara'da yaşamıyorlar. Ama ne olurdu yaşasalardı Ankara'da demeden yapamıyorum işte. Bence çok da güzel olurdu. Çok sık görüşebilirdik, sadece istememiz yeterdi bunun için.

Şimdi yaz tatiline kadar görüşemeyeceğiz.O ve eşi öğretmen olduğu için, yazın tatilleri var ve çok uzun. Bazen bende düşünmüyor değilim hani, "Neden öğretmen olmadım" diye. Çok güzel ve tatili çok olan bir meslek yani. Bizim gibi işyerinde her gün sürekli "8 saat" gibi mesai yapmaları gerekmiyor. Ayrıca haftada iki yada üç gün okula gidenleri bile var. Diğer günler okula gitmiyorlar, evdeler. Düşünsenize bence "öğretmenlik" mesleği bulunmaz bir nimet gibi bir şey...

Maalesef lise dönemimde üniversite sınavına hazırlanırken; hiç düşünmediğim, tercih olarak yazmadığım bir meslek dalıydı öğretmenlik. Ama şu anda çok pişmanım, keşke öğretmen olsaymışım diyorum. Neden mi? Çünkü; haftanın beş iş günü iş yerine gidip, sekiz saat çalışmak hiç de bana göre değilmiş de ondan...

Neyse sonuç olarak, insanların arasındaki mesafeler beni üzüyor. Benim kızkardeşim de son iki yıldır Antalya'da yaşıyor. Onu ve ailesinide çok özlüyorum. Ankara'ya geliyorlar ve tam birbirimize alışmışken; bir anda yok oluyorlar, yani yaşadıkları şehre dönüyorlar. Geriye aramızdaki KM'ler kalıyor işte; bu da beni çok üzüyor. Uzun bir süre birbirimizi göremiyoruz.

Bu yüzden; "sevdiklerimizle aynı şehirde yaşasaydık" ne olurdu diyorum ve bitiriyorum işte...

Sevgiyle kalın, herkese iyi hafta sonları diliyorum...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Ebru selam, bizimkiler cevap yazamamışlar, iş bize düştü. Amasya'dakiler yazdıklarını okumuşlar haberin olsun. Görüşürüz...

Mehtap dedi ki...

Bence iyi ki öğretmen olmamışsınız.Öğretmenliği tatili bol olduğu için olmak isteyen zihniyet o çocuklara ne eğitim verirdi doğrusu düşünmek bile istemiyorum.Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği tatili için isteyen bir insanın çocuklarına, öğrencilerine verebileceği hiçbir şey yoktur.Oysa öğretmenlik evine gittiğinde bile yarın çocuklarıma daha ne verebilirim diye kafa yoran bu işe gönül vermiş insanların yapabileceği bir meslektir.

Mehtap dedi ki...

Sevgili Ebruli Hn.kusura bakmayın.bloğunuza arama motorlarından tesadüfen girmişim.o yazıyı görünce(tam içeriğini de hatırlamıyorum) öğretmenliği amacı dışında düşünüldüğü için o yorumu yapma gereği görmüşüm o an.kusura bakmayın.Son yıllarda öğretmenliği amaç yerine araç olarak görenlerin sayısı artınca tepkimden duygularıma hakim olamadım.Benim takip listemde olmadığınız için bir daha rahatsız etmem.Tesadüfen sayfanızla karşılaşmıştım zaten.size hayırlı günler diliyorum.