28 Aralık 2010 Salı

2011



Yeni yıla girmeye hazırlandığımız şu son günlerde, bloglarda da yeni yıl ile ilgili yazılar yazılmakta. İstekler, arzular, dilekler, listeler vs…

Aslında istenebilecek en önemli şey “sağlık”, “sevdiklerimizin sağlıklı olması ve hayatta olmaları”. Bence bu kadarı yeterli…

Ama eğer bunlardan sonra başka isteklerin var mı dersen; “neler neler…” diye cevaplarım. Çok şeyler çooookkkkk!..

Yeni yıla girme olayı bende artık fazla heyecan yapmıyor. Ne yapayım heyecanlanamıyorum işte, olmuyor. Eskiden, yaşım daha küçükken daha farklıydı. Sanırım yaşımızla da alakalı bir şey bu. Yaş ilerledikçe kişiye heyecan veren şeyler azalıyor. Keşke azalmasa!..

Ama tabi ki hala heyecanlananlar varsa aranızda onlar için bir şey diyemem. Sadece; “çok güzel, imreniyorum size, devam edin derim” o kadar…

Neyse bloglarda gezinirken sevgili Gizem’in yazısını okudum ve çok hoşuma gitti. Sizde burayı tıklayıp, isterseniz okuyabilirsiniz. İçinden geçenleri olduğu gibi anlatan yazıları okumaya bayılıyorum zaten. Çoğumuz bunu yapamadığımız ya da beceremediğimiz için takdir edilecek bir mesele bence…

Uzun lafın kısası 2011 umarım tüm güzellikleriyle, mutluluklarla gelsin hepimize, gelen gideni aratmasın diyorum…

3 Aralık 2010 Cuma

Şaşırttın beni...



Ünlülerin ya da sosyetenin özel hayatlarından bize ne, bana ne deriz, ya da hep derim…

Merak ediyoruz, TV den görüyoruz, dinliyoruz ve öğreniyoruz. Yapacak bir şey yok!Ünlü oldukları için yaptıkları gizli kapaklı işler eninde sonunda bir gün ortaya çıkıyor. Belki tanınmasalar, ünlü olmasalar asla ortaya çıkmayacak.

Sürekli bir aldatma, bir boşanma olaylarıdır gidiyor. Bir türlü mutlu olamıyorlar. Ya da olmak istemiyorlar. Ben çözemedim...

Bugünlerde ise Acun’un olayı gündemde. Ben de şaşırmadım dersem yalan söylemiş olurum. Acun’dan böyle bir şey gerçekten beklemezdim. “Şaşırtın beni Acun!” diyorum. Kızlarını ise hiç basında görmemiştim. Bugün Hürriyet gazetesinde gördüm ilk defa. Kızları çok şeker ve küçüklermiş daha…

Küçücük çocuklarının olması bile “aldatma” egosunu yenmesine mani olamamış. Tek kelimeyle “Yazık!” diyorum…

İnsanlar evliliklerine güvenip, çocuk yapıyorlar. Ama güvendikleri evlilikleri bir anda yerle bir olabiliyor, tıpkı Acun’un ki gibi. Zaten tek suçlu da Acun da değil bence. Evli ve 2 tane çocuğu olduğunu bile bile onunla 2 yıldır birlikte yaşayan 20 li yaşlardaki o sarışın zengin avcısı kadın da suçlu...

Sonuçta en çok üzülen çocuklar oluyor. Olan onlara oluyor!..