Onlarla aynı yerde, aynı semtte, aynı sitede yaşıyorum.Beraberiz ama ne onlar beni anlayabiliyorlar, ne de ben onları anlayabiliyorum.Sadece birbirimizi görüyoruz, gelip giderken. Ama konuşamıyoruz ki birbirimizle. Hadi ağaçlardan, çiçeklerden vazgeçtimde; keşke hayvanlar konuşabilselerdi, onları anlayabilseydik. Aslında pisiciklerimizin, köpeciklerimizin, kuşlarımızın da gözleri var. Onlar da bizleri görüyorlar, duyuyorlar ama bir de konuşsabilselerdi, ne güzel olurdu. Bunu çok isterdim şahsen. Konuşabilseler kim bilir neler anlatır, neler isterlerdi o güzel dilleriyle...
**********
Acıkınca yemek yemek, uykusu gelince sıcacık bir yer, sevilmek, okşanmak, temiz su içmek, yıkanmak, oyun oynamak, vs. istiyorlar onlarda.Belki konuşabilselerdi onlara kötü davrananlara, canlarını yakanlara içini dökerler, kendilerini savunurlardı. Onlara kötülük yapmaya çalışanlar belki onlara acır, onlara dokunmazdı o zaman...
*********
Ben hayvanları, ağaçları, çiçekleri, doğayı, tabiatı, denizi, güneşi seviyorum. Tabiki de korktuğum, elimi bile süremediğim hayvanlar da var, yok değil. Hatta bazılarını görmeğe bile tahamül edemiyorum. Ama en azından canlılara eziyet, işkence ve kötü muamele yapmıyorum, yapamam da zaten. Onların çoğu savunmasız, kendi halinde canlılar.Allah biz insanları yaratırken; onlardan çok farklı, daha akıllı yaratmış. Aramızda o kadar çok uçurum var ki. Ama bu farkdan dolayı onlara, bu zeka farkımızla; zarar verelim, öldürelim, canlarını yakalım ya da türlerini yok edelim diye değil...
**********
İnsan olarak dünyaya geldiğimiz için çok şanslıyız. Yani Allah'a bunun için şükretmeliyiz. Ben ediyorum. Çünkü dünyada bir çok canlı türü var. Herhangi bir hayvan türü olarak da, dünyaya gelebilirdik. O zaman hayat bizim için ne kadar zor olacaktı. Bunu düşünmek bile beni çok ürkütür, korkutur. Zaten eminim ki; bir çok insana "Eğer bir hayvan türü olarak dünyaya gelmek zorunda kalsanız, hangi hayvan türünü seçerdiniz? " diye bir soru yöneltilseydi; cevap şu olurdu: "aslan" ya da "kaplan". Nedense çoğunun bu cevabı vereceğine çok eminim işte. Bir anket yapmak lazım...
***********
Ben bunları yazdım ama, bir yandan da başka şeyler aklıma geldi şimdi. Dünyanın bir çok ülkesinde, küçük bir kedi kadar bile değer verilmeyen bir sürü insan; çok kötü şartlarda, iğrenç muamele görerek yaşamak zorunda kalıyor, daha doğrusu zorla bırakılıyor. Hiç bir suçu yok. Tek suçu o ülkenin vatandaşı olmak, o ülkede yaşıyor olmak. Aç bırakılan, aylarca banyo yapamayan, işkence gören, sevdiklerini gözünün önünde kaybeden, zulüm gören dünyada o kadar çok insan var ki. Çaresizce tek çıkış yolu ölümü düşünen, isteyen belki de...
**********
Benim elimden yazmakdan başka bir şey gelmedi. Sadece düşündüm ve yazdım. Sonrada üzüldüm. Ne yapabilirim ki, neye gücüm yeter ki ? Elimde olsa; dünyada savaş olan bütün ülkelerdeki savaşı durdurup, insanları çektikleri acılardan kurtarmak isterdim. Bu da zaten bir mucize olurdu. Dünyaya gelen her bebek mutluluğu, iyi şartlarda ve barış içinde yaşamayı, büyümeyi hak ediyor bence...
********
Dünyada yaşanan kötülüklerin bitmesi, acıların yaşanmaması, akan gözyaşların artık dinmesi dileğiyle... D
Ben
4 yorum:
Merhaba, eşime hazırladığım çikolata süprizini beğendiğini ve kullanmak için izin istediğini gördüm şimdi, tabi ki fikrimi çalabilirsin, al senin olsun:)) Yeterki mutlu olun... Bu arada sayfan çok güzel gibi görünüyor, ama şu anda işteyim, detaylı inceleyemedim, haftasonu mutlaka bakıcam:)) görüşmek üzere...
:::Sevgili Suzinaz;
Her zaman beklerim, birazöonce bende sana, bloguna ugradim.
Aramiza hos geldin, hayirli olsun...
Valla ben aslan olmak istemezdim baştan söyleyim şekerim. Çünkü dişi aslanların Türk kadınından farkı yok daha beter hatta. Herifleri yani erkek aslanlar yan gel osman, kadın git çocuklara bak sonra avlan... Olmaz ben koca okyanusda kimsenin etrafındaki zehirli yosunlardan yanına yaklaşamadığı palyaço balığı olayım. Hemde sevimli birşey. Aman dilek kapım açıktır pat diye olurmuşum bide:)). Ay canım yalnız en çok hayvanların konuşabilmesi kısmı hoşuma gitti. Düşünsene köpeğin yanından geçiyorsun abla nolur bir ekmek versene noluuurr veya kedi dokunma diyorum dokunma bak cırmalarım git işine sinirimi bozma... Acayip gürültülü ve matrak bir yer olurdu bu dünya. Allah işini biliyor.
:::Canımsın İlkaycım;
Daha doğrusu "sevimli palyaço balığım" benim;
Ne de ilginç bir canlıyı tercih etmişsin. Bir balık türü daha öğrandim, sayende...
Gerçektende eğer onlar konuşabilselerdi dünya gürültülü ve matrak bir yer olurdu. Hele bir de sesli düşünselerdi, o zaman ne olurdu bilemiyorum...
Yorum Gönder